02.08.2006 ...... 22:43
Hayatın basit yönlerinden bakmakçoğu zaman bi kaçış oldu benim için. Sıradan olmayı seçtiğim zamanlar azdır. Farklı olmak için şu an bile çaba gösteriyorum ama bu çaba sırf farklı olmak için değil, içimden geliyor, tutamıyorum.....
Dün gece Melek' te, bu gece Konya' da bi teras katında, sonradan odaya çevrilmiş ufak bi gözde........
Böyle olmasını ben istemedim ama ben seçtim. Hiç zoraki seçimler yapmadın mı? Zorla değil, zoraki!!! Kafanda o kadar güzel planlar var, isteklerin var, beklentilerin var ama sen bu odadasın.....
Neden bu oda diyorum biliyor musun? Bu teras katına bu odanın eklendiğini gördüğüm gün, geldiğim gün, hayatımdaki kayıplardan birini yaşadım. Bu duygusallık değil, belkide isyan!!!
Açıklama yapmak zorunda olmak çok zor. Yaşayamıyorsun yaşını, gözyaşını....... Sürekli tekrar yaşamak insanı ürkütüyor. Gördüklerin, yaşadıkların hep hataysa, bir daha ne zaman tekerrür edecek diyorsun. Sen içine kapanıp içini yaşamaya çalışırken, etrafında hayatına giren, hayatına karışan çok etken var. Etken diyorum çünkü artık bana korku vermeye başlıyor. Zaten bir çok korkum var.Çocukça, yalnız, muhtaç......
O kadar doluyum ki, anlatacak o kadar his, o kadar karmaşa var ki, sayfalar dolusu yazabilirim. İsyan edercesine, kusarcasına!!!!!
Sanırım odamda, o yalnız kaldığım gecelerde, yalnızlıktan değil ama, kaybetmişim birşeyleri. Farkıan vardığım yer ikidir "bu oda" oluyor. İçimde bağıran "O" susacak gibi derken tekrar bi çığlı..... Tüylerim diken diken olurken, o melodi......
Bu kadar zorlarsan hayatın dibini, sadece gördüğün renk karadır. Rüyalarında bile renk ararsın ama artık bi itten farkın yoktur!!!
sevgiyi aradığın, özlediğin anlarda yanında bi melek biter. Sana bakar, seni süzer, anlamadan izler. Yapman gereken kalbini göstermektir. Yüzündeki maskeyi değil kalbindeki kalkanı kaldırman gerekir!!! O.... O gider....
Özlemle beklersin ama hayretle bakarsın gidişine. Sen deli beklerken, o umarsızca gider, gider, gider.....
Rol bile yapamazken bu kadar gerçeğin içinde, boğulma tehlikesi yaşarsın. İşte her yazıda, her konuşmada, her bunalımda akla gelen o sözcük gelir! Sen es geçersin bu seferlik. Gerek Y.O.K.!!! İlla ki yaşıyorsun, yaşıyacaksın. Daha hayata geldiğin an bile farkındasındır: Sen isteyerek değil, zorla geldin buraya. Sana kimse sormadı fikrini, korkunu..... Ağlarken, özlerken, sızlarken.....
Oyuncaklarını dizersin, kimse dokunsun istemezsin. Tamam oyuncak, ya oyuncağın olmadıysa? Yapmaaaaaaa...... İlla ki bi tahtadan ya tabanca ya bebek yaptın. İşte o gözün gibi baktığın tahta parçası hayatının vazgeçilmezi olmasın. Sonradan emin ol çok üzülüyorsun..........
aMa eMiNiM TaNRı VaR BuGüN!!!!!!
Bugün sözlükler kusuyorum
cümleler kuramazken dün
Bugün denize döktüm kendimi
ucuza gitmeyeyim diye Bugün
sıyrıldım rollerimden mutluyum.
çünkü artık yokum Bugün
boğulurdum her sağanakta
yüzmeyi öğrenmişim sanki Bugün
hayat koyu bir balgam
sert bir pornoydu dün
bir tuzağa kaptırmıştım kendimi
ama eminim tanrı var Bugün
Bugün
Bugün evimi yaktım
kitapları attım
yıkandım, temizim artık Bugün
dün çok giyildim, çok pot yaptım
ütülüyüm jilet gibi Bugün
"siz de mi dostlarım" dedim
"öyleyse düş sezar!" Bugün
bir tuzağa kaptırmıştım kendimi
ama eminim tanrı var Bugün
boğulurdum her sağanakta
yüzmeyi öğrenmişim sanki Bugün
Bugün
boğulurdum her sağanakta
yüzmeyi öğrenmişim sanki Bugün
Bugün
bir tuzağa kaptırmıştım kendimi
ama eminim tanrı var Bugün
Bugün.............
....................
ama eminim tanrı var bugün!!!!!!!!!!!!!!
BuGüN!!!!!!!!!
bugün..... neden vakit geçmesin diye saçma bi düşüncem var, neden ileride istediğim, beklediğim bir çok şey olmasına rağmen bu saplantıya kapıldım. uyandım ve sinir artık bana hakim değildi ama üstümde o her zamanki stres vardı, ki hala var. uzun süredir onu üzerimden atamıyorum. hep bi isyan hep bi haykırış. aradığım ne, istediğim ne karar veremiyorum. arada kalmak gibisi yoktur, boktan bi durum! sorunlarımla savaşmaktansa hep kaçtım. bişeyler aradım belki de sığınacak.... hep ihtiyaç duydum bi sıcaklığa.... dostlarım hep yanımda olmalı. Benim sevgim biraz faklı sanki. aileme arkadaşlarıma dostlarıma sevgilime.... farklı farklı düşüncelere kapılıyorum. yanımda olmasını istediğim, beklediğim her an farklı kişiler olabiliyor ama bi kaç kişi var ki hayatımda olsunlar istiyorum hep hep hep.... beni yadırgamayan, beni anlayan, bazen anlayamasa da anlamaya çalışan, kendinden bişeyler bulan, saygı sevgi ikilisini kaybetmeyen-ler! çok mu ciddi yoksa çok mu saçma olduğuma karar veremedim hiç. kendimi sorgulamaktan vazgeçemiyorum nedense!?! kendimi tanıdığımı düşünüyorum ama bu zamana kadar yaşadıklarım daha bana, ben yapacak şeyleri katamamış belki de... her yeni durumda, her farklı anda bi şaşkınlık çöküyor. aslında kendimden emin olduğum zamanlarda böyle olmuyor. biraz güçlü olmayı öğrenmem lazım sanırım. kırıcı, yıkıcı, sert, azgın biri olamadım çoğu zaman. iyilikten yanayım gibi geliyor hep ama içimde çok kötülük pislik var. tertemiz olmak mümkün değil ama belki de fazla ben de. bilmiyorum!!!! bugün farklı olacak gibi uyandım. evet farklı, gayet farklı. dünden bi önceki günden, bi önceki haftadan farklı ama farklı olan gün!!! ben yine aynıyım!!!! hayat değiştirir, yeniler, biçok şey katar, götürür..... her gün aynı, her gün farklı.... karar vermelisin! üzülmek sevinmek, hepsi olabilir. Sadece kendine güven.... bu mu yani sonuç?? Bence bu değil! temiz ol, evet temiz ol, yeteri kadar temiz ol!!!! istediğim, beklediğim bu! çirkinlik, iğrençlik, pislik istemiyorum artık!!!!!!! YETER!!!!!
CoVeR:))))
Halime....
http://rapidshare.de/files/16564518/halime-cover.MPG.html
Metin Tok - Matrix
http://rapidshare.de/files/13295696/metin_tok_matrix.MPG.html
System Of A Down - BYOB
http://rapidshare.de/files/13486518/byob.MPG.html
Kurban - Yalan
http://rapidshare.de/files/14473512/klibimiz_kurban.MPG.html
Yeteneklere bak beeeee!!!! :)))))
http://rapidshare.de/files/16564518/halime-cover.MPG.html
Metin Tok - Matrix
http://rapidshare.de/files/13295696/metin_tok_matrix.MPG.html
System Of A Down - BYOB
http://rapidshare.de/files/13486518/byob.MPG.html
Kurban - Yalan
http://rapidshare.de/files/14473512/klibimiz_kurban.MPG.html
Yeteneklere bak beeeee!!!! :)))))
ANKARA'YA ÖYLE YAKIŞIRDI Kİ KAR........
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar..
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...
Kimse keman çalmaz belki ama
Çok keman çalınsın balolarında
Diye yapılmış
Gri
Sisli
Öyle yakışırdı ki kar..
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...
Kimse keman çalmaz belki ama
Çok keman çalınsın balolarında
Diye yapılmış
Gri
Sisli
Binalar...
Alnının ortasında
Ciddi bir devlet asabiyeti.
Çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
Bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
Bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
(biz bir şeyi delicesine severiz Ama tanrım neyi?)
Kahve önü çatlak mozaik
Bel kemiğine tehdit
Kürsüler üstünde
Çok sigara içen
Öğrenciler
Bir daha asla yaşayamayacağı
Aşkları teğet geçerken
Hep onu sevmeyenleri severek
Hep onu sevenin gözlerinden
Kalabalıklara kaçarak
Karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
Yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
Bir izmirli güzele dayatmak varken
(Hep kardeş olacak değiliz ya, Yaşasın halkların sevgililîğî!)
Soyut bir sevdaya
Beşik kertilmiş olan
Dağda çoban,
Şehirde şark çıbanı sayılan,
Fırat'ın büyük elleri
Ararat'ın kız yelleri
Cilo'nun derin nefesleri
Hülasa kente hukuk mukuk okun
Mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
Anadolu çocukları
Ankara' ya
Öyle yakışırdı ki kar
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar
Belki balkona
Kar seyretmeye çıkar diye
Sevdiğimiz kızlar
Çok dibimiz donmuştur
Ve çoğu zaman
Bu kar mevzuu
Kızlara yeterince ilginç gelmemiştir
Hiçbir şey
Kapalı bir dükkan kadar
Hüzünlü gelmez insana
Ankara'da,
Yoksa bugün bir hayat
Yaşanmayacak mı duygusu çöker bütün bozkıra.
Kimse keman çalmaz belki
Belki bu film hiçbir zaman
O kadar fiyakalı olmayacak ama
Hiçbir lahmacunda
O okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
Tadını vermeyecek bir daha
Çok daha iyilerini yedim sonra
Bizzat Urfa'da hatta
Ama hiçbirinde
O kadar aç oturmadım sofraya
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar
Çok yabancı bir soluk duyulur bazı
Bilinmez bir dilin ıslığından
Anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar
Öyle deme Ankara'yı sevmeyene bir zulümdür
Bu kadar insanın neden Ankara'yı sevdiğini anlamadan
Ankara'da yaşamak
Yollarına hep sevdiğimiz insanların
Adlarını vermediler ama
Biz her duvara
Bilvesile onların adını yazarak yaşadık
Kül ve betondan mürekkep
Yaşadıkça yaşanılası gelen
O tuhaf bozkır kokusunda.
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar.
Asfaltlar ışıldar...
Bir günden bir sürü gün yapan
Mesai saatlerinde hiçbir şey yapan
Hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan
Rakıyı bol sulu içen
Dokunmasın için değil!
Çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı,
Hep kağıtlara bakarak,
Hep kağıtlardan bakarak
Hem Neşet Ertaş' ı hem Bülent Ersoy' u
Aynı anda sevmeyi başararak,
Karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
Çok beğenmeyerek ama
Yine de bu tasarrufunu takdir ederek
Boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
Hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
Yürüyen...
Memurlar.......
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar..
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...
Biz,
Şimdi kapalı bir kuruyemişçi
Dükkanının
-ki bütün plan kar altında
Tuzsuz ay çekirdeği çitieyip
Yanı sıra bafra içmektir-
Kötü ışıklandırılmış vitrininden
Umutsuzca içeri bakan,
Kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,
Merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,
-yani sistem kendi verdiği kimliği
Zırt pırt geri istemektedir-
Doğduğu yer yüzünden
Doğuştan kavgacı zannedilen ama
Pek çoğu kavgadan nefret eden
Kavgacı
Esmer
Cesur
Korkak
Çoğu kürt
Çoğu türk
Çocuklardık...
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar....
Ha sonra
Belki Ahmed Arif'in aklına
Hiçbir şairin aklına gelmeyecek
-çünkü hiçkimse bir daha ankara'' yı
O'nun kadar sevemeyecek
-bir şiir islenir:
Kar altındadır varoşlar
Hasretim,nazlıdır ankara.....
Ustam yine sen bilirsin ama
Hangi aralıkta bir şair ölmüşse
İşte o,en netameli aydır bence.
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar...
Asfaltlar ışıldar...
Yalanlar...
Şimdi ve sonra
Ne zaman
Ankara'ya kar yağsa
Elim gönlüm,
Çocukluğum buz tutar
Alnının ortasında
Ciddi bir devlet asabiyeti.
Çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
Bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
Bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
(biz bir şeyi delicesine severiz Ama tanrım neyi?)
Kahve önü çatlak mozaik
Bel kemiğine tehdit
Kürsüler üstünde
Çok sigara içen
Öğrenciler
Bir daha asla yaşayamayacağı
Aşkları teğet geçerken
Hep onu sevmeyenleri severek
Hep onu sevenin gözlerinden
Kalabalıklara kaçarak
Karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
Yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
Bir izmirli güzele dayatmak varken
(Hep kardeş olacak değiliz ya, Yaşasın halkların sevgililîğî!)
Soyut bir sevdaya
Beşik kertilmiş olan
Dağda çoban,
Şehirde şark çıbanı sayılan,
Fırat'ın büyük elleri
Ararat'ın kız yelleri
Cilo'nun derin nefesleri
Hülasa kente hukuk mukuk okun
Mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
Anadolu çocukları
Ankara' ya
Öyle yakışırdı ki kar
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar
Belki balkona
Kar seyretmeye çıkar diye
Sevdiğimiz kızlar
Çok dibimiz donmuştur
Ve çoğu zaman
Bu kar mevzuu
Kızlara yeterince ilginç gelmemiştir
Hiçbir şey
Kapalı bir dükkan kadar
Hüzünlü gelmez insana
Ankara'da,
Yoksa bugün bir hayat
Yaşanmayacak mı duygusu çöker bütün bozkıra.
Kimse keman çalmaz belki
Belki bu film hiçbir zaman
O kadar fiyakalı olmayacak ama
Hiçbir lahmacunda
O okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
Tadını vermeyecek bir daha
Çok daha iyilerini yedim sonra
Bizzat Urfa'da hatta
Ama hiçbirinde
O kadar aç oturmadım sofraya
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar
Çok yabancı bir soluk duyulur bazı
Bilinmez bir dilin ıslığından
Anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar
Öyle deme Ankara'yı sevmeyene bir zulümdür
Bu kadar insanın neden Ankara'yı sevdiğini anlamadan
Ankara'da yaşamak
Yollarına hep sevdiğimiz insanların
Adlarını vermediler ama
Biz her duvara
Bilvesile onların adını yazarak yaşadık
Kül ve betondan mürekkep
Yaşadıkça yaşanılası gelen
O tuhaf bozkır kokusunda.
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar.
Asfaltlar ışıldar...
Bir günden bir sürü gün yapan
Mesai saatlerinde hiçbir şey yapan
Hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan
Rakıyı bol sulu içen
Dokunmasın için değil!
Çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı,
Hep kağıtlara bakarak,
Hep kağıtlardan bakarak
Hem Neşet Ertaş' ı hem Bülent Ersoy' u
Aynı anda sevmeyi başararak,
Karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
Çok beğenmeyerek ama
Yine de bu tasarrufunu takdir ederek
Boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
Hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
Yürüyen...
Memurlar.......
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar..
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...
Biz,
Şimdi kapalı bir kuruyemişçi
Dükkanının
-ki bütün plan kar altında
Tuzsuz ay çekirdeği çitieyip
Yanı sıra bafra içmektir-
Kötü ışıklandırılmış vitrininden
Umutsuzca içeri bakan,
Kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,
Merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,
-yani sistem kendi verdiği kimliği
Zırt pırt geri istemektedir-
Doğduğu yer yüzünden
Doğuştan kavgacı zannedilen ama
Pek çoğu kavgadan nefret eden
Kavgacı
Esmer
Cesur
Korkak
Çoğu kürt
Çoğu türk
Çocuklardık...
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar....
Ha sonra
Belki Ahmed Arif'in aklına
Hiçbir şairin aklına gelmeyecek
-çünkü hiçkimse bir daha ankara'' yı
O'nun kadar sevemeyecek
-bir şiir islenir:
Kar altındadır varoşlar
Hasretim,nazlıdır ankara.....
Ustam yine sen bilirsin ama
Hangi aralıkta bir şair ölmüşse
İşte o,en netameli aydır bence.
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar...
Asfaltlar ışıldar...
Yalanlar...
Şimdi ve sonra
Ne zaman
Ankara'ya kar yağsa
Elim gönlüm,
Çocukluğum buz tutar
..........
28 MAYIS 2006
ve beklediğimiz gün geldi.sadece Anathema diildi mutluluğumuz. uyandık kahvaltı yaptık. çantalarız sırtımızda çıktık yola.trene bindik.eee trende içmeden olmas:) hemen yemekli vagona geçtik.çok pahalı geldi ufacık şişe.akıllıyım ya, atladım trenden.tabi durunca:D neyse gittim büfeye.amca da kağnı gibi, aldım 3 bira ama tren gidiyooo.nası bi koştuysam zor attım kendimi içeri.ama değdi tabiki.yemekli vagonda alttan bira doldurup devam ettik muhabbete.bi baktık ki eskişehir'e gelmişiz bile.ahmet daha gelmemiştir derken karşıdan göründü.ewe girmeden attık çantaları hemen gittik "arka bahçe"ye.muhabbet, hasret giderme, yemek falan filan derken saat oldu 8 ve yavaştan 222 Park'a doğru yol aldık.ee konserden önce içilmez mi?:D dışarda çaktık bi kaç bira sonra daldık içeriye.222 Park'ta bi harika.ve o beklediğimiz an geldiğinde birbirimize bi baktık ve şarkılara bıraktık kendimizi........
SaaT 20.45 ve ŞaMPiYoNuZ!!!!!!!!!!
MAÇ : Turkcell Süper Ligi 34. Hafta
STAD : Ali Sami Yen
TARİH : 14 Mayıs 2006 Cumartesi / Saat: 19:00
HAKEMLER : Bülent Demirlek, Mustafa Emre Eyisoy, Alper Ulusoy // 4. Hakem: Çetin Sarıgül
SAKATLAR : Ümit Karan, Song, Yalçın, Uğur Uçar (Galatasaray); Ali Üçkulak, Muhammet Hanefi, Fatih, Rodic (Kayserispor)
CEZALI : Ragıp (Kayserispor)
HAVA DURUMU : Maç günü İstanbul’da hava açık. Hava sıcaklığı 20 °C.
CANLI YAYIN TV : Lig TV
RADYO : Radyo Spor (107.2), NTV Radyo (102.8), TRT 1 (95.6)
İNTERNET : www.galatasaray.org
KADROLAR :
Galatasaray: Mondragon, Tomas, Ergün, Cihan, Orhan Ak, Hasan Şaş, Saidou, İliç, Sabri, Hakan Şükür, Hasan Kabze
Yedekler: Aykut, Emre Aşık, Marek Heinz, Ayhan, Volkan, Aydın, Necati
Kayserispor : Ivankov, Veysel, Ergün, Aydın, Johnson, Mehmet, Bülent, Kamber, Yordanov, Gökhan, İlhan Yedekler : Hamdi Tevfik, Köksal, Kemal, Bora Rıza, Bayram, Sezer, Engin
SARI KART : İliç, Johnson
KIRMIZI KART : -
GOLLER : 18' İliç (1-0) 49' Sabri (2-0) 85' Sabri (3-0)
İLK YARI :
1' Şampiyonluk için geri sayım başladı. Son 90 dakikanın açılış vuruşu Kayserispor'dan.
2' İlk atak girişimi İlhan'la Kayserispor'dan geldi.
3' Ali Sami Yen tamamen dolu. Galatasaray taraftarı şampiyonluk şarkıları söylüyor.
4' Galatasaray gole çok yaklaştı. Sağ kanattan Sabri'nin yaptığı ortayı önce düzeltip sonra vuran Hasan Kabze'nin şutu üst direkte patladı. Dönen topa Hakan Şükür dokunamadı.
6' Hasan Kabze'nin sağ kanatta ceza sahasına girip ortaladığı topa Hakan Şükür dönerek vurdu, top üstten dışarı çıktı.
8' Cihan'ın ortasına ceza sahası içinde Hakan Şükür yüklendi, kademeye giren Kayseri savunması topu uzaklaştırdı.
10' Kayserispor kale atışıyla oyunu başlattı.
11' İlk 10 dakika Galatasaray diri ve arzulu bir görüntü çizdi.
13' Hasan Şaş'ın sağ kanattan al da at tarzı pasına ayağını uzatan Hasan Kabze iyi vuramayınca Galatasaray mutlak bir golden oldu.
16' Galatasaray ilk yarının üçte birlik bölümü geride kalırken, tek kale oynayan bir görüntü içinde.
18' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Saşa İliç'in golüüü. Sağ taraftan köşe atışını kullanan Hasan Şaş'ın ortası Kayseri defansından sekip yine Hasan'a geldi. Hasan Şaş'ın kale direklerine paralel ikinci ortasına yükselen İliç, şık bir kafa vuruşuyla Kayseri filelerini havalandırdı: 1-0
20' Ali Sami Yen inliyor. Galatasaray seyircisinin şampiyonluk şarkıları dinmiyor.
22' Sabri, sol çaprazından ceza sahasına hızlı girip bekletmeden kaleye vurdu, defansa çarpan top kaleci Ivankov'da kaldı.
25' Sabri'nin sol taraftan ortasına Kayseri defansının ters kafa vuruşunu kaleci Ivankov son anda önledi.
28' Galatasaray sağ tarafta Hasan Şaş'la yüklendi, Kayseri savunması kademeye girip topu uzaklaştırdı.
30' Üç senelik bu çile, bitsin artık bu sene.. Sen şampiyon olacaksın, seni sevmeyen ölsüün, ölsüün... Galatasaray seyircisi Ali Sami Yen'i inletmeye devam ediyor.
32' Galatasaray sağ kanattan akın akın geliyor.
34' Hasan Kabze Yordanov'un müdahalesiyle yerde kaldı, serbest vuruş kullanıldı.
37' Gökhan'ın pasıyla buluşan Mehmet'in uzaktan şutu etkisiz kaldı.
39' Hasan Şaş'ın sağ kanattan yerden ortası kaleci Ivankov'un ellerinde kaldı.
42' Orta yuvarlak çevresinde kıran kırana bir mücadele yaşanıyor.
43' Hasan Şaş'ın bu kez sol taraftan kullandığı köşe atışına İliç yükseldi ancak daha önce Kayseri defansı araya girip topu uzaklaşırdı.
45' Hakem ilk yarıya 1 dakika uzatma işaret etti.
45+1' Kayseri atak geliştirmek isterken hakem ilk 45 dakikayı bitirdi. İlk yarıdaki tek gol İliç'ten geldi.
İKİNCİ YARI :
46' Artık şampiyonluk için son 45 dakika. İkinci yarı Galatasaray'ın vuruşuyla başladı. Her iki takım da, ilk yarıdaki kadrolarıyla sahada.
48' Şu anki skorlara göre Galatasaray şampiyonluk ipini göğüslüyor.
49' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Sabri Sarıoğlu sahnede. Hasan Şaş ceza alanına çok iyi girdi, yerden düzgün pasıyla buluşan sol taraftaki Sabri'nin plase vuruşu sağ köşeden filelere gitti: 2-0
52' Sabri'nin sol taraftan ortasını İliç kafayla indirdi, Hasan Kabze'nin yatarak vuruşu Ivankov'un bacaklarının arasında kaldı.
54' Maçtaki ilk oyuncu değişikliği Kayserispor'dan. Veysel'in yerine Köksal oyunda.
57' Ali Sami Yen şampiyonluk sesleriyle çınlıyor. Galatasaray iki farklı üstünlüğe rağmen aslanlar gibi savaşıyor.
58' Galatasaray şampiyon olamasa bile, gönüllerin şampiyonu olduğunu bu maçla bir kez daha kanıtladı.
60' Galatasaray, ole ve şampiyon sesleri arasında top çeviriyor.
62' Maçın ilk sarı kartı İliç'e çıktı.
65' Oyun yavaşlamış durumda. Galatasaray seyircisinin coşkusu sürüyor. 67' Hasan Şaş'ın ortasını Kayseri defansı kafayla uzaklaştırdı.
68' Kayseri'de ikinci oyuncu değişikliği. İlhan'in yerine Engin ilk 11'de.
70' Son 20 dakika. Şu anki skorlara göre Galatasaray şampiyon olacak.
73' Gökhan'ın ceza alanı içindeki akıllı plasesi az farkla auta çıktı.
74' Hakan Şükür'in ara pasında bir anda kaleciyle karşı karşıya kalan Hasan Kabze'nin iyi vuramayınca mutlak bir gol kaçtı.
75' Kayseri'de üçüncü ve son oyuncu değişikliği. Yordanov'un yerine Bayram oyuna dahil oldu.
77' Kayserispor'da Johnson sarı kart gördü.
79' İliç alkışlar arasında oyundan çıkıyor. Yerine Ayhan sahada.
81' Son 10 dakika. Artık heyecan dorukta. Biz bile maçı anlatmakta zorluk çekiyoruz.
82' Hasan Kabze oyundan çıkarken ayakta alkışlanıyor. Yerine Necati sahada.
85' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Sabri'nin golüüü. Kayserispor ceza sahası içinde kafalardan seken top Sabri'nin önüne düştü. Sabri'nin sert ve düzgün vuruşu ağlara gitti: 3-0
88' Ali Sami Yen'de bayram havası yaşanıyor.
89' Sabri'nin yerine Marek Heinz oyunda.
90' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Denizlispor'un golüü geldi.
90' Ali Sami Yen'de mutluluk gözyaşları. Galatasaray şampiyonluk için Denizli'den gelecek haberi bekliyor.
GALATASARAY ŞAMPİYOOOOOON!!!!!!!!!!!!!!!!
STAD : Ali Sami Yen
TARİH : 14 Mayıs 2006 Cumartesi / Saat: 19:00
HAKEMLER : Bülent Demirlek, Mustafa Emre Eyisoy, Alper Ulusoy // 4. Hakem: Çetin Sarıgül
SAKATLAR : Ümit Karan, Song, Yalçın, Uğur Uçar (Galatasaray); Ali Üçkulak, Muhammet Hanefi, Fatih, Rodic (Kayserispor)
CEZALI : Ragıp (Kayserispor)
HAVA DURUMU : Maç günü İstanbul’da hava açık. Hava sıcaklığı 20 °C.
CANLI YAYIN TV : Lig TV
RADYO : Radyo Spor (107.2), NTV Radyo (102.8), TRT 1 (95.6)
İNTERNET : www.galatasaray.org
KADROLAR :
Galatasaray: Mondragon, Tomas, Ergün, Cihan, Orhan Ak, Hasan Şaş, Saidou, İliç, Sabri, Hakan Şükür, Hasan Kabze
Yedekler: Aykut, Emre Aşık, Marek Heinz, Ayhan, Volkan, Aydın, Necati
Kayserispor : Ivankov, Veysel, Ergün, Aydın, Johnson, Mehmet, Bülent, Kamber, Yordanov, Gökhan, İlhan Yedekler : Hamdi Tevfik, Köksal, Kemal, Bora Rıza, Bayram, Sezer, Engin
SARI KART : İliç, Johnson
KIRMIZI KART : -
GOLLER : 18' İliç (1-0) 49' Sabri (2-0) 85' Sabri (3-0)
İLK YARI :
1' Şampiyonluk için geri sayım başladı. Son 90 dakikanın açılış vuruşu Kayserispor'dan.
2' İlk atak girişimi İlhan'la Kayserispor'dan geldi.
3' Ali Sami Yen tamamen dolu. Galatasaray taraftarı şampiyonluk şarkıları söylüyor.
4' Galatasaray gole çok yaklaştı. Sağ kanattan Sabri'nin yaptığı ortayı önce düzeltip sonra vuran Hasan Kabze'nin şutu üst direkte patladı. Dönen topa Hakan Şükür dokunamadı.
6' Hasan Kabze'nin sağ kanatta ceza sahasına girip ortaladığı topa Hakan Şükür dönerek vurdu, top üstten dışarı çıktı.
8' Cihan'ın ortasına ceza sahası içinde Hakan Şükür yüklendi, kademeye giren Kayseri savunması topu uzaklaştırdı.
10' Kayserispor kale atışıyla oyunu başlattı.
11' İlk 10 dakika Galatasaray diri ve arzulu bir görüntü çizdi.
13' Hasan Şaş'ın sağ kanattan al da at tarzı pasına ayağını uzatan Hasan Kabze iyi vuramayınca Galatasaray mutlak bir golden oldu.
16' Galatasaray ilk yarının üçte birlik bölümü geride kalırken, tek kale oynayan bir görüntü içinde.
18' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Saşa İliç'in golüüü. Sağ taraftan köşe atışını kullanan Hasan Şaş'ın ortası Kayseri defansından sekip yine Hasan'a geldi. Hasan Şaş'ın kale direklerine paralel ikinci ortasına yükselen İliç, şık bir kafa vuruşuyla Kayseri filelerini havalandırdı: 1-0
20' Ali Sami Yen inliyor. Galatasaray seyircisinin şampiyonluk şarkıları dinmiyor.
22' Sabri, sol çaprazından ceza sahasına hızlı girip bekletmeden kaleye vurdu, defansa çarpan top kaleci Ivankov'da kaldı.
25' Sabri'nin sol taraftan ortasına Kayseri defansının ters kafa vuruşunu kaleci Ivankov son anda önledi.
28' Galatasaray sağ tarafta Hasan Şaş'la yüklendi, Kayseri savunması kademeye girip topu uzaklaştırdı.
30' Üç senelik bu çile, bitsin artık bu sene.. Sen şampiyon olacaksın, seni sevmeyen ölsüün, ölsüün... Galatasaray seyircisi Ali Sami Yen'i inletmeye devam ediyor.
32' Galatasaray sağ kanattan akın akın geliyor.
34' Hasan Kabze Yordanov'un müdahalesiyle yerde kaldı, serbest vuruş kullanıldı.
37' Gökhan'ın pasıyla buluşan Mehmet'in uzaktan şutu etkisiz kaldı.
39' Hasan Şaş'ın sağ kanattan yerden ortası kaleci Ivankov'un ellerinde kaldı.
42' Orta yuvarlak çevresinde kıran kırana bir mücadele yaşanıyor.
43' Hasan Şaş'ın bu kez sol taraftan kullandığı köşe atışına İliç yükseldi ancak daha önce Kayseri defansı araya girip topu uzaklaşırdı.
45' Hakem ilk yarıya 1 dakika uzatma işaret etti.
45+1' Kayseri atak geliştirmek isterken hakem ilk 45 dakikayı bitirdi. İlk yarıdaki tek gol İliç'ten geldi.
İKİNCİ YARI :
46' Artık şampiyonluk için son 45 dakika. İkinci yarı Galatasaray'ın vuruşuyla başladı. Her iki takım da, ilk yarıdaki kadrolarıyla sahada.
48' Şu anki skorlara göre Galatasaray şampiyonluk ipini göğüslüyor.
49' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Sabri Sarıoğlu sahnede. Hasan Şaş ceza alanına çok iyi girdi, yerden düzgün pasıyla buluşan sol taraftaki Sabri'nin plase vuruşu sağ köşeden filelere gitti: 2-0
52' Sabri'nin sol taraftan ortasını İliç kafayla indirdi, Hasan Kabze'nin yatarak vuruşu Ivankov'un bacaklarının arasında kaldı.
54' Maçtaki ilk oyuncu değişikliği Kayserispor'dan. Veysel'in yerine Köksal oyunda.
57' Ali Sami Yen şampiyonluk sesleriyle çınlıyor. Galatasaray iki farklı üstünlüğe rağmen aslanlar gibi savaşıyor.
58' Galatasaray şampiyon olamasa bile, gönüllerin şampiyonu olduğunu bu maçla bir kez daha kanıtladı.
60' Galatasaray, ole ve şampiyon sesleri arasında top çeviriyor.
62' Maçın ilk sarı kartı İliç'e çıktı.
65' Oyun yavaşlamış durumda. Galatasaray seyircisinin coşkusu sürüyor. 67' Hasan Şaş'ın ortasını Kayseri defansı kafayla uzaklaştırdı.
68' Kayseri'de ikinci oyuncu değişikliği. İlhan'in yerine Engin ilk 11'de.
70' Son 20 dakika. Şu anki skorlara göre Galatasaray şampiyon olacak.
73' Gökhan'ın ceza alanı içindeki akıllı plasesi az farkla auta çıktı.
74' Hakan Şükür'in ara pasında bir anda kaleciyle karşı karşıya kalan Hasan Kabze'nin iyi vuramayınca mutlak bir gol kaçtı.
75' Kayseri'de üçüncü ve son oyuncu değişikliği. Yordanov'un yerine Bayram oyuna dahil oldu.
77' Kayserispor'da Johnson sarı kart gördü.
79' İliç alkışlar arasında oyundan çıkıyor. Yerine Ayhan sahada.
81' Son 10 dakika. Artık heyecan dorukta. Biz bile maçı anlatmakta zorluk çekiyoruz.
82' Hasan Kabze oyundan çıkarken ayakta alkışlanıyor. Yerine Necati sahada.
85' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Sabri'nin golüüü. Kayserispor ceza sahası içinde kafalardan seken top Sabri'nin önüne düştü. Sabri'nin sert ve düzgün vuruşu ağlara gitti: 3-0
88' Ali Sami Yen'de bayram havası yaşanıyor.
89' Sabri'nin yerine Marek Heinz oyunda.
90' Gooooollllllllllll gooooolllllllllllllll goooooolllllllll. Denizlispor'un golüü geldi.
90' Ali Sami Yen'de mutluluk gözyaşları. Galatasaray şampiyonluk için Denizli'den gelecek haberi bekliyor.
GALATASARAY ŞAMPİYOOOOOON!!!!!!!!!!!!!!!!
ToP SaKaLLıDaN , ToP SaKaLLı KüPeLiYe.....( ya da tam tersi )
Öyle bi hayat yaşıyorum ki, cenneti de gördüm cehennemi de... Öyle bir aşk yaşadım ki, tutkuyu da gördüm pes etmeyi de...Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendime bir sahne buldum, oynadım...Öyle bir rol vermişlerler ki, okudum okudum anlamadım...Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime...Sonra dedim ki, "SÖZ VER KENDİNE"Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksinSevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksinKorkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersinÖyle bir hayat yaşıyorum ki, son yolculukları erken tanıdımÖyle çok değerliymiş ki zaman, acele etmem bundandı ANLADIM......
KimSe!!!!!!!
kimsenin anlamadığı bir şey anlattım
hep herkesin anlayabileceği bir dilde,
kimse;
anlamadı yinede...
kimse umrumda değil aslında
sen kimse değilsin
hiç kimse sen...
ben,
kimsenin anlamadığı ortak payda,
kimseye anlatamadığım sitem
kimsenin anlamadığı bir şey anlattım hep
herkesin anlayabileceği bir dilde,
kimse anlamamış,
kime ne????....
hep herkesin anlayabileceği bir dilde,
kimse;
anlamadı yinede...
kimse umrumda değil aslında
sen kimse değilsin
hiç kimse sen...
ben,
kimsenin anlamadığı ortak payda,
kimseye anlatamadığım sitem
kimsenin anlamadığı bir şey anlattım hep
herkesin anlayabileceği bir dilde,
kimse anlamamış,
kime ne????....
öYLe iŞTe.....
nası anlatılır bilmiyorum.içimden mi geldi denir yoksa sewgiden mi?? hep sewdim sizinle beraber vakit geçirmeyi; konuşmayı, gülmeyi, ağlamayı, aramayı, özlemeyi, parasızlığı:), sewmeyi, bilgisayarı:), bi yerlere kaçmayı........
farklı mısınız ya da ben mi içimde bi fark yarattım onu da bilmiyorum.bildiğim bişey var: sizi kaybetmek istemem! yanınızda olmayı, yanımda olmanızı hep istiyorum.ewet kızıyorum bazen çok sinirleniyorum,bazen nefret ediyorsunuz ama beni tanıdığınıza eminim.sorumsuzluk değil bu, sorgusuz.....
sizleri de görmek istedim her açtığımda bu sayfayı.bi amacım yok.bilirsiziniz işte........:)
<º)))))>< ' den devam......
gelecekten gunler kacirdim gecmise, oyunlar oynadim kendimce kendime; farkinda degildim belki ama delilikti yaptigim.. yasayamayacagim gunler dizili onume, gun gormemis, lanetlenmis sanki bir o kadar.. kucak actim, bekledim; belki geri gelir gidenler diye; ses soluk kesilmis sokak aralarinda, infazlar, cinayetler, intiharlar hakim olmus.. cigliklarini duyumsarim her yanindan gecisimde beyaz kir papatyalarinin.. her cigliklarinda cocuk duvarlarima siginirim, korkularim benden yana, olmayanin sanrisi gozumun onunde burnumun dibinde.. anahtar kelime "ozgurluk", yok.. kisitlanmis ruhiyesi bile haletimin.. en dar vakitlere saklanmak zorunda kalinmis goz yaslari, bir kosede akitilmis hep.. birikip bir kavanoza; saklanmis yine kuytularda. kimseler gormesin diye gosterilse de tek sebep, aslinda gercek yanlizligin tek basinaligiymis, kendi basinaligi, basina buyruklugu.. kan kokuyor bedenim, her yanim kaniyor sanki, tepeden tirnaga kadar gercek sanki, martilarin cigliklari kadar.. tatlidir kan evet mavi sakal; ama acitir, acitmadan cikmaz kan yerinden.. her kan damlacigi ciktiginda bedenimden; her gozyasi suzuldugunde yanaklarimdan, elimdeki igneleri birakasim geliyor. elimdeki ignelerden kurtulasim.. ama engel olamiyorum kendime, siktikca sikiyorum avucumu, siktikca acitiyorum canimi, acitikca akitiyorum kanimi derinlere.. en derin, en dipsiz kuyulara, onlarin da dibine; isiksizligina dunyanin.. karanlik alfabelerden yazilar yaziyorum, sonumu biliyorum, sana diyorum ya; bir tek kendi olumum aklimda.. bir de bana bakisin.. sana diyorum ya bebeim, sana.. bana, bize yani.. o bizim bebegimizdi.. yogun bakim odalarinda narkoz etkisiyle karisik oldurdugun bebein; bizim bebeimiz.. iste bunlarin hepsi babe; sana diyorum ya.. usuyor odamin ufuk yazan duvarlari ozlemekten; yorgun beklemekten.. butun umutlarini yaslayip kar ayazina, tum arzusuyla yuklenip parmakliklara; bir cift goz olup tum duvarlar, seni bekliyorlar.. belki de hala bekliyorlar, ben soyleyemedim onlara; "gelmez, gelmeyecek" diyemedim ben.. bir bardak caydi tek istedigim belki, bir kuru sohbet laf arasi, ayak ustu/alti.. kaynar sular yakti taze bedenimi, belki bu yuzden de 'sana' diyorum.. eski koprunun altinda 26 subatta; belki baska zaman, belki baska bi yerde.. kime diyorum? kim kaldi sayfalar dolusu yazilarin satiraralarina sigdirilacak? kim kaldi satir aralarinda sayfalar harcanacak? bir ben kaldim, bir de sen; belki de bu yuzden, sana diyorum ya! sana! bize yani bebeim.. bebeimize..
Aramızdaki Görünmez Bağlar
Tek başıma hiç sorunun yanıtını bulamıyorum.Hep yeni hayatlar yaşamayı isterken kendimi aynı hayatı tekrar tekrar yeniden yaşarken buluyorum... Sisli bir gecede yolunu kaybetmiş gemilere benzetiyorum kendimi... Yanına gidip konuşmak isteğim insanları da işte bu kayıp gemilere benzetiyorum. Uzaktan soluk ışıklarını görüyorum... Ama ne onlar bana yaklaşabiliyorlar, ne ben onlara... Sisli gecede birbirimize uzaktan bakıp yeniden kendi kayboluşlarımıza karışıyoruz... Umudum kalmadı artık; bu dünyada düşüncelerimi, beni, duygularımı gerçekten anlayacak birini bulmam imkansız görünüyor artık bana... Ama evimde duramıyorum yine de... Kendimi sokaklara atmak, insanlarla konuşmak, kendimi onlara anlatmak istiyorum. Dinliyor gibi gözüküp dinlemeseler de, anlıyor gibi yapıp gerçekte anlamasalar da... Anılar birer zorba gibi yükleniyorlar üzerime. Durmadan hesap soruyorlar benden... Tekrar tekrar aynı görüntüler belleğimi kanatıyor... Ve hep o yüz... Yüzdeki o ışık ömrümü ortadan ikiye bölüyor. Ne geriye dönebiliyorum, ne ileri gidebiliyorum... Öğrendiğim her yeni bilgi eski inançlarımı koyulaştırmaktan başka bir şeye yaramıyor... O yüzün sahibine kaderini anlatmak isterdim... Oysa o yüz ışığının farkında bile değil. Kendisine rağmen yaşıyor o ışık yüzünde... O yüz ki sevgiden önce nefret etmeyi öğrenmiş... O da kayıp bir gemi ve o da bu kanlı sisin içinde yitirdiği yolunu arıyor...
gönderen : <º)))))><
o olmadan da yasayabilirim.. nefes alabilirim en azindan, kalbim atmaya devam eder, bedenim de fiziksel butunluk saglar herhalde dunyaya.. onun gozlerine bakmadan da devam edebilirim hayata kisik gozlerle, kacamak bakislar atarak hayal meyal.. onun kokusunu duymadan da gecirebilirim gunlerimi butun gun odamda, duman alti hallerinde.. o olmadan da hayal kurabilirim. o olmadan da utopyalarimin prensesi olabilirim. bebeim olmadan.. akip giden zamana muhur vuramam, bebeim olmadan da geciyor zaman; gereksiz gozyaslari akitiyorum saat kadranina. bi saniye daha gecti sensiz.. 'kadinim' diyisin kulaklarimda, elimde senin elin, birakamadim hala; bana emanet elin.. kuytu vakitlerde birakmistin, ya geri almayi unuttun, ya da sen de geri donecegini biliyorsun, ondan biraktin elini bende.. kokunu bile ozluyorum bebeim.. kacislarin nereye kadar? nereye kadar kacacaksin ufacik dunyanda? telepatik bir altinci hisle bagliyiz birbirimize, boyun bagi gibi kalsaydi keske ayak bagi yerine.. gittigim her yere kendimi de goturdum, seni de goturdum ustelik.. anlattim.. seni ne kadar sevdigimden cok kokunu anlattim insanlara, homosaphien kardeslerimize, sesini.. tenini ve sevgimizi.. hepsi cok uzak geliyor simdi bana.. toparla babe.. once dokup sactiklarimizi toparla.. en buyuk acin ve en buyuk ozleminim ne de olsa; ne de olsa onca satisa ragmen sana cok aci verdim.. anlamiorm babe.. sadece bitmiyor.. gun gectikce kokunu daha da uxzaktan aliyorum.. gun gectikce sizofren askima mektuplar yaziyorum, gun gectikce icten ice cildiriyorum.. gun gectikce insomnia uykularimdan daha cok nefret ediyorum.. gun gectikce seni daha cok sindiriyorum; daha cok seviyorum.. elini birakmistin bana emin diye.. birakmam korkma, dag yikildi gerci; havada asili bir dal, dalda ben, bende sen.. oylece duruyoruz duzene inat.....
96/12
son durum bu ewde işte:D en iyi durum belki de.insan rahat olmayı, rahatsızlık vermediğini bilmeyi ister.işte böyle bişey bu foto.yan oda, onun yanındaki oda ya da salon veya mutfak, sewiom ne kadar az vakit geçirsemde bu oda dışında:) delisiniz siz oğlum.sorun olur ama böyle güzel çözülmez yaa! gülmekten başka şeylerde var tabi ama sizinle en güzeli gülmek:) dert çok, iş çok, ödev çok, ders çok ama hepsinin dışında biçok şey var.anlayış belki de! böyle güzel düşünceli olmak, böyle anlayışlı olmak bence harika.ve aynı ewde olması çok güzel.bi sorun var: BULAŞIK:D mutfak bu odaya uzak olmasa yıkıcam abi ama pek uzak be:D
neyse hayatımdasınız, odamdasınız ve bu sayfada neden olmayasınız.sizlerle olmak güzel şey.genelde üçümüz ewde zor zar buluşsak da yine de çok güzel:) çok anlatacak, çok gülecek,ağlayacak hikaye war ama bize kalsın onlar.......
neyse ben mutfağa kadar gidip bi kaç bardak yıkayım.ulaş gelirde temiz bardak bulamazsa kızmasın:)))
...............
Hayata dair aklımda şu an hiç birşey yok.Aklım biraz içeride ama kendimle ilgili çözemediğim çok olay var.Aslında bi olay yaratıyorum ve çözümü yok.Liste karışık ve sevdiğim,bana bişiler hatırlatan şarkı çıktı,ilginç!!! Paranoya yapmıyorum,ondan eminim.Eminmiyim? ewet ewet eminim.yok yok karışığım biraz.ama karışıklık hoşuma gidiyo bazen,bilmiyorum neden! anlık mı diyorum hep,ama olamaz.bu kadar çok an yaşamak istemiyorum onunla ilgili.yaşamak mı? yaşamak çok farklı.hayır böyle olmaz göstermek gerekiyor.zaten neden burdasın göstermek içinmi? sanırım önce bu diil sebep.düşün! neyi düşünceksin artık.bırak! ewet dediği gibi,bir silah ve sesten sonra git ama ondan önce davran!!!!! hangi sesi duymak hoşuna gider.ses gelsin yeter,sessizlik ölüm gibi! sıran geldimi çek, bekleme.vuruşu sağlam yap.her seferinde daha içine,daha da çek.çektikçe azal azal azal...... Ne var, sorun ne? karar veremiyorsan bırak kalsın orda.bitene kadar herşey.bitti işte, bitirdin sonunda.kalkma, bekle keyfini sür biraz.oldu işte, üzülme.olmamışlara üzül.sorun bu sanırım! ağlamakmı saçma! neden dolar gözleri insanın, neden damlalar iner,tutamaz.sorgulamak yeter mi durdurmaya.saçma da olsa sen istemesende oluyor demek ki.durduramazsın! elinde olanla yetin dicem ama elindekini kıymetini bilsen keşke.keşke! demicektim, işte yine dedim.hayatımda ne kadar dedim acaba? çok, biraz, az.ama biliyorum hepsi geçecek,geçecek geçecek geçecek......
FraGiLe DrEaMs
Tonight your soul sleeps,but one day you will feel real pain
Maybe then you will see me as I am,
A fragile wreck on a storm of emotion
Countless times I trusted you,
I let you back in,
Knowing... Yearning... you know
I should have run... but I stayed
Maybe I always knew,
My fragile dreams would be broken for you.
Today I introduced myself,
To my own feelings,
In silent agony, after all these years,
They spoke to me... after all these years
Maybe I always knew...
****************************************************************
Bu gece ruhun uyuyor,ama bir gün gerçek acıyı hissedeceksin
Belki sonra beni olduğum gibi göreceksin,
Duygu fırtınasında kırılgan bir harabe,
Sayısız kere sana güvendim,
Geri gelmene izin verdim,
Bilerek... Özlemle... bilirsin
Koşmalıydım... ama kaldım
Belki her zaman biliyordum
Benim kırılgan hayallerim senin için parçalanmış olacaktı.
Bugün kendimi tanıştırdım
Kendi hislerimle
Sessiz ıstırap içinde , bütün bu yıllardan sonra
Onlar benimle konuştular.. bütün bu yıllardan sonra
Belki her zaman biliyordum...
I haVe FraGiLe JiffyS aNd tHis iS mY BrEakiNg pOinT!!!!
YeR : yıLDıZ AmFi
sAA† : 1O ciVaRı
şaRkI : FraGiLe DreAmS
SıcaKLık : sOğUk
açLıK : eWe†
siGaRa : 4 oLdu
uYkU DuRuMu : fOsiL!!!
öDeV : çOk
sıNav : vAr
s†reS : hiÇ Y.0.K
SıkıN†ı : doLu
paRa : 3,25 Y†L
göZLeR : kıRmıZı
öZLeM : KarıŞıK
yOrgUnLuK : hAyıR
kaLaN siGaRa : 1O
sıNaV : deVaM
rePeA† : eWe†
beKLen†i : Y.0.K
haYa† mı? : B.O.K.
†eK uMu† : öZgürLüK
oLsaYdı : BiRa
döNüŞ : AsLa!
SebeP : aNNe
HaLüsüNasYoN : VaR giBi
siGaRa : aRkA ArKaYa 6 oLDu
müZik : YüXeXes
soNuÇ : oLmıCaK
Ne BeKLioSuN : ÖLMEYİ!!!!!!!
sAA† : 1O ciVaRı
şaRkI : FraGiLe DreAmS
SıcaKLık : sOğUk
açLıK : eWe†
siGaRa : 4 oLdu
uYkU DuRuMu : fOsiL!!!
öDeV : çOk
sıNav : vAr
s†reS : hiÇ Y.0.K
SıkıN†ı : doLu
paRa : 3,25 Y†L
göZLeR : kıRmıZı
öZLeM : KarıŞıK
yOrgUnLuK : hAyıR
kaLaN siGaRa : 1O
sıNaV : deVaM
rePeA† : eWe†
beKLen†i : Y.0.K
haYa† mı? : B.O.K.
†eK uMu† : öZgürLüK
oLsaYdı : BiRa
döNüŞ : AsLa!
SebeP : aNNe
HaLüsüNasYoN : VaR giBi
siGaRa : aRkA ArKaYa 6 oLDu
müZik : YüXeXes
soNuÇ : oLmıCaK
Ne BeKLioSuN : ÖLMEYİ!!!!!!!
AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ
Aşk Bu Dünyanın Ölçüleriyle Açıklanamaz Sevgili O İlkel Bir Acıdır, Yaban Bir Ağrıdır. Gelir ve İçimizdeki O Çok Eski Bir Şeye Dokunur. Sonra Bir Perde Açılır ve Yolculuk Başlar Bu Yolculukta Artık Para, Tarifeler Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Yoktur Aşkın Kendi Gerçekliği Vardır Sevgili. İnsan Başka Bir Işığa Teslim Olur, Daha Derinden Anlamaya Başlar, Bilgeleşir Hiç Bilmediği Sezgileriyle Buluşur Yükü Çok Ağırdır, Kendiyle Buluşmuştur Hem Dışındadır Dünyanın, Hem de Tam Ortasında. Hindistan'da Ganj Nehri'nin Yakılan Yoksun Adamın Hissettikleri de Onunladır, Yitirdikleri de... New York'ta, Bir Sokakta, Kartondan Kulübesinde Yaşayan Kadının Çıplak Yalnızlığı da Her Şey Onunladır, Ona Emanettir Sanki, Ama O, Çıldırtıcı Bir Yalnızlık İçindedir Yine de... Aşkın Kültürlü Olmakla, Bilgili Olmakla da İlgisi Yoktur Sevgili, Kanımıza Karışan İlkel Acı, O Yaban Ağrıyla Hiçbir Kitabın Yazamadığı Hakikatlere Daha Yakınızdır, İnan... Kim Demiştir Hatırlamıyorum, Aşk Varlığın Değil, Yokluğun Acısıdır Diye. Belki de Bu Yüzden İlk Gençliğimde, O Yoğun Aşık Olduğum Yıllarda, Gözüme Uyku Girmez, Dudağımda Bir Islıkla Bütün Gece Şehri, O Karanlık, O Hüzünlü Sokakları Dolaşır, İnsanları Uykularından Uyandırmak İsterdim. Uyanıp, İçimde Derin Bir Sızıyla Uyanan O Derin Sancının Acısına Ortak Olsunlar Diye... Aşk Çok Eski Bir Şeydir Sevgili Onun İçinden O Çileli Çocukluğumuz Geçer Sevdiğimiz İnsanların Çocuklukları da... Oradan Üvey Anneler, Eksik Babalar, Parasız Yatılılar Geçer Ve Sonra Aşk Bütün Bunları Alır, Daha da Eskilere Gider, Hep O İlkel Acıya, O Yaban Ağrıya... İnsan Bazen Nedensiz Yere Umutsuzluğa Kapılır Kimselere Veremez Sevgisini, Kimselere Derdini Anlatamaz, Evlere Kapanır... Bazen Denizler Kıyılar Çeker İnsanı. İnsan Bu Kapılmayı Anlayamaz, Oysa Çok Eski Bir Yerde Yaşanmasından Korkulup Vazgeçilmez Aşkların Sızısıdır Bu. Bu Sızı, Bu Yenilgi Mevsimlerle Yıllarla Devrilir Başka İnsanlara... Bir İnsanın Yaptığı Bir Hatanın Tüm İnsanlara Yayılması Gibi... İşte Şimdi Biz de Sevgili, Ya Olmadık Zamanlarda Umutsuzluğa Kapılıp, Soluğu Evlerde Alacağız, Ya da Denizler, Kıyılar Çekecek Bizi. Nasıl Biz Başkalarının Korkularını Taşıyorsak, Başkaları da Bizim Korkularımızı Taşıyacak, Yenilgimizi, Umutsuzluğumuzu... Birazdan Sabah Olacak... Para, Tarifeler, Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Başlayacak... Bunlar Varsa Bizim İçin Geçerliyse Aşk Yoktur ve Hiç Olmamıştır Sevgili. Birbirimizi Kandırmayalım... Hadi Güne Hazırlan, Yaşadıklarımızı Unutmaya Çalış Aşk Bize Güvenip Verdiği Büyüsünü, Sırlarını, Cesaretini, Bilgeliğini ve O İlkel, O Yaban Ağrısını Geri Alacak Bunlar Olurken İçimiz Bir an Üşüyecek, Sonra Geçecek... Hadi, Oyalanma Birazdan Yarın Olacak... AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ.......
ANNEME.......
En gerçek şey. Dünyanın tüm zenginliği. Güneşim, günüm, karanlık gecem. Her şeyim kısacası. Canım benim. Yaşama sevincim, nefesim, ayaklarım, aydınlığım o karanlık yollarda. Annem. Tek varlığım, umudum. SENİ SEVİYORUM ANNECİM. Evet evet gerçekten seviyorum seni. Tek gerçeğim benim. Yanağında akan tek damla göz yaşı bile hayat vermeye değer. Hiç bir şeyi yarım bırakmayan. Sıcacık bir yatak bazen, uykusuz bir gece, tek dert ortağı, gizemim, geleceğim, hayat pusulam, yaşama nedenim. Hayat öpücüğüm, ilk nefesim, son kanım, dünyada olma sebebim, tek karın ağrım. Benim, kalbim, tek gerçeğim, Annem, değerini bana verdiği değerden sonra ancak anlayabildiğim Annecim. Tek dostum. Zorlukların tek merdiveni aşabilmem için. Umudum, tek soranım, hayatın ne denli yaşanabilir olduğunu bütün zorluklara rağmen bana gösterebilen tek insan. Annecim. Beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan yegane umudum. Artık yanında olmak istediğim tek varlığım, bir an önce sonsuz sıcaklıkla sarılıp hissetmek istediğim önümdeki tek baharım. Gövdem, vücudum, ellerim, ruhum,yüreğim. Ellerimden tutanım, beni görünür kılanım. Umutsuzluğumda tek soranım, beni bensiz bırakmayanım. SENİ SEVİYORUM ANNECİM. Hayat sırf bunlar için yaşanmaya bile değer. Tek sesimi duyanın olduğunu bilerek yaşamaya değer. Ellerinle uzatıyorsun kalbini bana. Sadece benim yaşamamı istercesine. Nedir beni bu kadar sevdiren sana. Ben senin yanında küçücük bir toz parçasıyım. Sana layık bile değilim çoğu zaman. Nedir sendeki bu umut. Ben buldum cevabını sanırım. Sende gizli hepsi, senin dünyaları bile içine alabilecek kalbinde. Sendeki umut , sendeki güç solan umutları yeniden yeşerten o sıcaklığında, göz yaşında. O tatlı ağlamanda,o tatlı haykırmanda. Benim canım Annemsin sen. Her şeylere değersin, kalbinde sebep olduğum kırıkları onarmak için yaşayacağım sadece. Ne olabilirki başka amacım benim senden başka. Hepsi geçecek, bana bunları öğreten tek varlığıma hayatımı vericem. Sen benim hayatımsın artık. O küçük olarak hayatında kalmama izin ver yeter ki.SENİ SEVİYORUM ANNECİM....(Bu yazı yakın bir arkadaşım tarafından yazılmıştır.Ellerine sağlık Tahir... )